Uzmanından ‘kardeş kıskançlığı’ uyarısı! Kıyaslamalar kardeş kıskançlığını artırıyor!

Kardeşler ortasında yapılan kıyaslamanın bazen ebeveyn öfkesinden bazen de çocukların bu formda motive olacağı düşünüldüğünden yapıldığına vurgu yapan Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Çocuklara ne söylenecekse kardeşinden kelam etmeden direkt söylenmelidir.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, kardeş kıskançlığı konusunu kıymetlendirdi.

Kardeşe yönelik kıskançlık doğal bir duygu…

Kardeşe yönelik kıskançlık hissinin, çocuklarda anne babalarının sevgisini ve ilgisini paylaşma zaruriliği ortaya çıktığında doğal olarak gelişen bir his olduğunu tabir eden Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, kardeşler ortasında kıskançlık, rekabet ve arbede yaşanmasının doğal olduğunu fakat bu hissin, çocuklarda saldırganlık, öfke yahut içe kapanma üzere pek çok farklı biçimde dışa yansıyabileceğini vurguladı.

Ebeveyn tutumları kıskançlığın artmasına neden olabiliyor

Büyüklerin tesiri olmadan da kardeşlerin kendi ortalarında kıskançlık gelişebileceğini lisana getiren Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Ancak ebeveyn tavırları, anne babanın ortak olmayan yaklaşımları yahut çocuklar ortasında yapılan kıyaslamalar kardeşler ortasındaki rekabetin artmasına ve münasebetiyle kıskançlığın artmasına neden olabilir. Kardeşler ortasında yapılan kıyaslama bazen ebeveyn öfkesinden meydana gelir bazen de çocukların bu biçimde motive olacağı düşünüldüğünden yapılır. Her iki durumda da kıyaslanmak çocuğun duygusal gelişimine ziyan vericidir. Çocuklara ne söylenecekse kardeşinden kelam etmeden direkt söylenmelidir.” dedi.

Her bir çocuğun şahsî gereksinimlerine odaklanılmalı

Çocuklara ne yapılması gerektiğini kıyaslama yapmadan tanım etmek gerektiğini de kaydeden Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Burada anahtar söz tanım etmektir. Kıymetli olan bir oburunun yahut kardeşinin ne yapıp yapmadığı değil, o an çocuğun davranışına odaklanmaktır. Bununla birlikte ebeveynler çocuklara eşitlik tanımak ister. Ne alınıyorsa öteki kardeşe de alınır, ne isteniyorsa öbür kardeş de sahip olur. Bu durum vakit zaman çocukların kendilerini kardeşleriyle kıyaslamasına neden olabilir. Daima olarak kardeşini izler, neye sahip olup olmadığına sonra da kendisinin sahip olup olmadığına bakar. Bunun yerine her bir çocuğun şahsî gereksinimlerine odaklanmak ve gereksinimlerine uygun biçimde onlara vakit ayırmak pahalıdır.” halinde bilgi verdi.

Çocuklu devrinde yaşanan kardeş kıskançlığı devam edebiliyor

Çocukluk periyodunda yaşanan kardeş kıskançlığının yetişkinlik devrinde ortadan kalkabileceğini yahut devam edebileceğini de anlatan Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, şunları söyledi:

“Özellikle bu his yetişkinlik evresinde arkadaşlık yahut romantik bağlantılarda sıklıkla ortaya çıkmakta, toplumsal bağlantılarda ise diğerine itimat duyamama yahut özgüven düşüklüğüne sebep olabilmektedir. 

Kıskançlık hissiyle başa çıkmak için ebeveynler çocukların hislerini görmezden gelmemeli veya inkar edilmemelidir. Tersine hislerinin dinlendiğini, fark edildiğini gören çocuk ‘anlaşılıyorum’ kanıları ile hislerini yavaşlatabilir ve yansılarını düzenleyebilecek duruma gelebilir. Çocukların kardeşlerine yönelik olumsuz yahut düşmanca hislerini yaratıcı bir formda tabir etmesine, dışa vurmasına imkan sağlanmalıdır. Bunun için oyuncak bebekler kullandırılabilir, hislerini ve niyetlerini söz edebilmesi için fotoğraf çizdirebilir ya da yaşı uygunsa mektup yazdırılabilir. Bu durum kıskançlığın yahut öfkenin olumlu istikametten dışa vurulmasını ve bastırılmamasına yardımcı olur.”

‘Kimse kimseye ziyan veremez’ formunda mesken kuralı oluşturulmalı

Kardeşe yönelik ziyan verici davranışları durdurmanın ebeveynlerin vazifesidir olduğunu da vurgulayan Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, ‘kimse kimseye ziyan veremez’ biçiminde tüm aile üyelerini kapsayacak bir mesken kuralı oluşturması gerektiğini de söyledi.

Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, kelamlarını şu halde tamamladı: 

“Bununla birlikte öfkenin, kızgınlığın olağan bir his olduğunu açıklamak ve nasıl inançlı biçimde isteklerini söz edilebileceğini göstermek faydalıdır. Bunun için çocuktan kızgınlığını sözcüklerle anlatmasını, neler hissettiğini kardeşine söylemesini isteyebilirsiniz. Bu noktada en değerli yaklaşımlardan bir oburu ise dikkati yalnızca saldırgan olan çocuğa yöneltmemektir.

Saldırgan davranışlar gösteren çocuğu durdurduktan sonra ziyan gören kardeşle de ilgilemek gereklidir. Sakinleştikten sonra bir sonrakinde bu uyuşmazlık tekrar ortaya çıktığında neler yapabilecekleri ve kabul edilebilir tahlilleri birlikte belirlemek kardeş kıskançlığında ferdî ilginin dışında ortak tahlil bulmaya yönlendirecektir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı